• Home
  • Genel
  • Cevdet Paşa hakkında iki yeni kitap

Cevdet Paşa hakkında iki yeni kitap

Cevdet Paşa hakkında iki yeni kitap
“Büyük adam” olmanın tek ölçüsünün zamana dayanıklılık olduğu söylenemez elbette. Tarih boyunca namı süregelmiş insanlar arasında olumsuz ve kötü yönleriyle temayüz etmişlere de rastlanabiliyor. Kazıklı Voyvoda’nın da, Aşoka’nın yahut İbrahim Edhem hazretlerinin de geçmişin karanlık dehlizlerinden günümüze menfezler açmaları karşısında söylenebilecek tek söz, bugüne intikal etmenin “değerli adam”lıkla doğrudan ilgili olmadığıdır.
Ne var ki, aynı çağda yaşamış milyonlarca insanın içinden seçilip asırlar sonrasına kavuşmanın, zamana tahammül etmenin de önemli bir büyüklük ölçüsü oluşturduğunu gözardı edemeyiz. Bazı şahsiyetler de vardır ki, zamanın çemberi ufukta daraldıkça büyür, yeniden daha bir kuvvetle açarlar kanatlarını. Her nesil onda kendini yeniden keşfeder. Kendini bulur.
Galiba bu kategoriye sokabiliriz Cevdet Paşa’yı. Devrindeki şöhretine mütenasip bir alaka görememiştir vefatından sonra ne yazık ki Paşa. Kızının yazdığı pek de orijinal olmayan biyografi dışında 1940’lı yıllara kadar büyük ölçüde unutulmuş, Tezâkir’inin yayınlanmasının ardından tarihçiliği (“müverrihlerimizin en büyüğü” Mükrimin Halil Yınanç), hukukçuluğu (“Cumhuriyet devrinde bir benzerini yetiştiremediğimiz büyük hukukçu” Cahit Tanyol) ve devlet adamlığı (“Tanzimat döneminin belki de en büyük devlet adamı” Niyazi Berkes) üzerinde birbirine taban tabana zıt diyebileceğimiz kesimlerin mutabata vardığı ender şahsiyetlerden birisi olmuştur.
Mecelle, Tezâkir ve Ma’ruzât adlı eserleri ciddi bir şekilde yayınlanmışsa da, kendisine asıl haklı şöhretini kazandıran eserlerinden Tarih�i Cevdet’i ne yazık ki bugüne kadar ilmî bir şekilde neşredilebilme şansına erişememiştir. Bugün piyasada bulunan Üçdal Neşriyat’ın çıkardığı Tarih�i Cevdet ise ancak nelerden bahsettiğini anlamak için okunabilecek durumda olup ilmî ve fikrî kullanımlar için uygun değildir. Tarihi anlamamız açısından fevkalade önemi haiz bu metnin şimdiye kadar doğru dürüst yayınlanmamış olması lekesini bakalım ne zamana kadar alnımızda taşımaya devam edeceğiz?
Bu düşüncelerle boğuştuğum günlerden bir gün postacının masama uzattığı paketin içinden pek de albenisi olmayan bir kitap çıkmaz mı? Başlığı epeyce ironik ve biraz da tuhaf olan (Araç Tarih, Amaç Tanzimat) kitap, Tarih�i Cevdet’in Siyasi Anlamı alt başlığını taşıyor. (Çeviren: Meltem Arun, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2000) Yazarı Christoph K. Neumann’la bundan bir süre önce tanışmış, kitabın çıkacağını kendisinden öğrenmiştim, dolayısıyla kulağım kirişteydi.
Kitap, Almanya’da bir doktora tezi olarak yazılmış ve yanılmıyorsam ilk defa Türkçede yayınlanıyor. Son derece ciddi bir araştırma mahsulü olan bu kitabın hem Cevdet Paşa üzerine yapılacak çalışmaların eksenini, hem de Tarih’inin anlaşılmasını geri dönülemeyecek bir şekilde derinden etkileyeceğine inanıyorum. Neumann, Cevdet Paşa’nın Tarih’ini, yazarından bağımsız bir eser, hatta deyim yerindeyse bir “şahsiyet” olarak ele alıyor. Şaşırdınız değil mi? “Kitap da bir şahsiyet olarak ele alınır mıymış?” dediniz belli ki içinizden. Fakat Neumann’ın analizlerinden hem uzun süren ve kesintilerle ilerleyen yazılışının, hem de neredeyse 30 yıl sonra yapılan yeni baskısında (Tertib�i Cedid) maruz kaldığı değişiklerin Paşa’nın siyasî hayatıyla irtibatını okuyunca bana hak vereceksiniz. Yazar daha da ileri giderek bu modern tarihimizin baş eserini sadece “söyledikleriyle” değil, söylemedikleriyle, sessizce yanından geçip gittiği hadiselere bakarak da değerlendiriyor ki bence bu çalışmayı paha biçilmez hale getiren de büyük ölçüde bu tarafıdır.
En iyisi Neumann’ın kitabı hakkında ayrıca bir yazı kaleme almak; zira buraya sığmayacak gibi görünüyor söyleyeceklerim.
Bu arada Dr. Zeki İzgöer’in hazırladığı Ahmet Cevdet Paşa adlı çalışma da Şûle Yayınları’nın “Bizim Klasiklerimiz” dizisinde geçtiğimiz ay çıktı. 176 sayfalık kitabın ilk 100 sayfası Cevdet Paşa’nın hayatı, eserleri ve görüşlerinin değerlendirilmesine tahsis edilmiş. Geriye kalan sayfalarda ise eserlerinden seçmeler yer alıyor. Özellikle Cevdet Paşa’nın Başbakanlık Arşivi’ndeki makale ve raporlarından Latin harflerine yapılan aktarmalar önemli. Bir el kitabı olarak hazırlanmış olan çalışma, Cevdet Paşa’yı yeni tanıyacaklar açısından faydalı. (Edinmek isteyenler 0212�516 82 93 nolu telefona başvurabilirler.)
Cevdet Paşa meraklılarına son bir not: Cevdet Paşa’nın Takvimü’l�Edvâr adlı risalesi, Remzi Demir ve Yavuz Unat tarafından sadeleştirilerek yayınlanmıştır. (Gündoğan Yayınları, 1996). Mantık hakkındaki iki risalesi Mi’yâr�ı Sedâd ve Âdâb�ı Sedâd ise Kudret Büyükcoşkun tarafından yayına hazırlanmıştır: Mantık Metinleri 2, İşaret Yayınları, 1998).

Bir yanıt yazın