Shakespeare’in mendili Osmanlı’dan gitmiş
TTerör bu defa Londra’yı vurdu. Tony Blair, parlamentoda yaptığı konuşmada ‘ılımlı İslam’a kuvvetli bir sinyal yaktı. Bush gibi ‘Haçlı seferleri’ tabirini ağzına almamaya özen gösterdi. Bu ümit verici bir gelişme.
Aslında İngiltere’de önemli bir kurum, Shakespeare Globe (Shakespeare Küresi) Müslümanlarla diyaloğu, onları ve dünyalarını anlamayı ve bu dünyanın İngiliz kültür ve tarihiyle barıştırmayı deneyen sürpriz bir girişimde bulunmuştu geçen yıl ve tema olarak “Shakespeare ve İslam”ı seçmişti. Çünkü 2004 yılında, Shakespeare’in en ünlü ve en “Doğulu” eserlerinden “Othello” 400 yaşına basıyordu.
Görüyorsunuz, su uyur, Batı uyumaz! Adamlar bir eserin 400. yıldönümünü bile bir vesile sayıp yeri göğü yıkıyorlar. Bize gelince; önümüzdeki yıl İbn Haldun’un ölümünün 600. yıldönümünü idrak edeceğiz. Bakalım hatırlayan olacak mı?
Neyse, Kasım-Aralık aylarında başta “Othello” olmak üzere çeşitli oyunlar sahnelendi; salonlarda Shakespeare’in İslamiyet’ten ve Osmanlı’dan bahseden kitapları toplu olarak okundu; kurslar, sergiler, seminerler ve konferanslar düzenlendi. Shakespeare uzmanları ve İslam tarihçileri konferans vermeleri için davet edildi ve bu kültürel etkileşimden her iki tarafın da istifade edip ortaya bir sinerjinin çıkması hedeflendi.
Shakespeare Globe’un son derece aklı başında müdürü Patrick Spottiswoode, bu ilginç temanın nereden çıktığını şöyle izah ediyor:
“Othello, Venedik’te ve Katolik toplumunda yaşayan bir Mağripli Müslüman’dı. Shakespeare onun dininden bize bahsetmemiş olsa da, muhtemelen Müslüman olarak dünyaya gelmiş ve sonradan Katolik olmak zorunda kalmıştı. Othello Osmanlı İmparatorluğu’yla savaşması için Kıbrıs’a gönderilmişti. Onu ortadan kaldırmayı amaçlayan oyunun kötü adamı İago [İngilizcesiyle James], aynı zamanda Katolik İspanya’nın koruyucu azizinin ismidir. İago’nun bir Mağrip ordusuna karşı verilen savaşın şafağında İspanyol ordusuna göründüğü söylenir. Onun adı bundan sonra Sant İago Matamoras olmuştur, bir başka deyişle, ‘Mağrip Kasabı James’. Shakespeare’in kurguladığı İago ise azizden başka her şeye benzemektedir.”
Bu ifadelerden neleri anlamalıyız dersiniz?
Bir kere, “Othello” piyesindeki olayların Osmanlıların Kıbrıs’a düzenleyecekleri ve fetihle sonuçlanacak seferin arefesinde, mekân olarak da büyük ölçüde Kıbrıs’ta ve Kıbrıs’ın savunması olayları etrafında cereyan ettiğini bilmekte fayda var.
İkinci olarak, piyesin mihver kişisi olan Othello, piyes boyunca her haliyle ‘Müslüman’ olduğunu belli eden derin bir karakterdir: Bahadır, mert, açık yürekli, budala denilecek kadar dürüst, zamanın İngiltere’sinde bile sadakate ve saf aşka olan inancıyla nesli tükenmiş sayılan üstün bir değerin temsilcisidir. Yok olmaya yüz tutmuş insanlığı gururla temsil eder. Her şeyin para olmaya başladığı bir dünyada gururu, şerefi, sadakati savunur ve o uğurda ölmeyi seve seve göze alır. Onu aldatan sinsi ‘şeytan’ İago ise manevî değerleri çehresinden silmeye başlamış bir dünyanın temsilcisidir. Othello dürüstlüğü ve safdilliği yüzünden İago’ya kanar, onun uydurduğu, karısından şüphelenip kıskançlık krizlerine girmesine, nihayet onu öldürmesine yol açan telkinlerine kapılır ve sonunda kendi hançeriyle hayatına son verir.
Üçüncü olarak ise Shakespeare’in Hıristiyan dünyasının içinde dolaşan bu ‘yabancı’nın, Othello’nun karşısına çıkarttığı İago tipi, adını, Müslümanları 7 asırlık yurtları Endülüs’ten ‘temizlemiş’ olan İspanyolların koruyucu azizinden almıştır ki, dikkate değer bir durumdur. Üstelik azizin isminin piyeste şeytanî bir karaktere verilmiş olması da ayrıca manidardır. Bu eserde Shakespeare’in verdiği mesaj, Özdemir Nutku’nun deyişiyle, saflık ve dürüstlüğün yalan ve düzen dünyası karşısında uğradığı yenilgi ama öbür yandan da bu insanlık dışı düzene karşı saf sevgi ve sadakat erdeminin yüceltilişidir.
Shakespeare Globe’un müdürü bunları söylüyor ama yaptıkları bence daha da önemli. Bir edebî eseri nasıl gündemde tutarsınız? Mesela şu piyeste geçen “mendil” motifi dikkatinizi çekti mi? Peki neden mendil? Ya mendil etrafında kurulu işaretler düzeninin anlamı nedir? Desdemona’nın işmar etmek üzere düşürdüğü söylenen ve sadakatsizliğinin kanıtı olarak kullanılan mendil için bakın ne yapmış müdürümüz? Kendi ağzından dinleyelim:
“Piyeste Othello, eşi Desdemona’ya üzeri çilek benekli bir mendil hediye etmişti. Shakespeare Globe’da eseri izlemeye gelen çocuklar, aldıkları mendile kendi aşklarını işleyecek, hatta bazıları profesyonel olarak nakış yapacaklar. Osmanlı mendilleri ve “Othello” hakkında bir internet kaynağı da yayına sokulacak.”
İşte bu! Adam çözmüş olayı. Tabii ki piyesteki mendil, bizim mendilimizdi! Yani Osmanlı mendili! Avrupa’da o kadar meşhur olmuştu ki bu mendiller, Shakespeare, eserini orijinal kılabilmek için piyeste mendil motifini kullanmış ve bu motifi de bizden almış. Üstelik bunu biz değil de, yazık ki, yazıklar ki, elin İngiliz’i bulup ortaya çıkartıyor. Dahası, tiyatroya piyesi izlemeye gelen çocuklara bizim mendillerimizi satıyor ve böylece onları eserin içine çekmeye uğraşıyor! Hem de İngiliz toplumunu Shakespeare üzerinden İslamiyet’in öcü olmadığına, İslamiyet’i anlamanın önemine ikna etmeye çalışarak.
Hangisine yanalım dostlar! Uzmanlarımızın Shakespeare’in İslam’a ve Osmanlı’ya dair yazdıklarını yıllardır es geçişlerine mi, yoksa kendi Shakespeare’lerimizin mendillerini yeni nesillere bir türlü uzatamayışımıza mı? Siz buna karar veredurun, ben Shakespeare’in İslam’a ve tasavvufa duyduğu ilgi ve eğilimi kalın bir mercek altına almaya başladım bile. Haberiniz olsun: Sufi Shakespeare’i keşfe çıkıyoruz haftaya.
Do you want Search?
Random Post
Search
previous